6 Eylül 2009 Pazar

Çiçeklerin Dünyası

Konu kitaplardan çiçeklere dönmüştü ya,bu yıl bende bahçemi güzelleştirebilmek için oldukça çaba gösterdim;

Evimiz bahçe katı ve yaklaşık 15-20 m2 bahçemiz var.Evin bizden önceki sahibi yazlıkçı olduğundan dolayı yeteri kadar ilgi gösterememiş bahçeye ve bende tüm kış bahçemizi güzelleştirebilmek için planlar yaptım.İlk planım bahçemizi çim ile yeşillendirmek idi ve internet'te yaptığım araştırmalara istinaden Nisan ayın'da çimlik alan için gerekli tüm malzemelerimi alarak işe koyuldum.Zor hem de çok zordu.Önce toprağı belledim ki daha önce bunu hiç yapmamıştım ama burada zeytinlikleri olanlar bu işleri çok iyi biliyorlar ve nasıl bellememem gerektiği konusunda bilgilerini paylaştılar benimle.Ancak bahçenin toprağı daha önce hiç bellenmemişti ve dolayısı ile taş gibiydi.Gerçekten çok zormuş ve günlerce ağrılar içinde kıvrandım.Belleme işi bittikten sonra mil,toprak,gübre karışımını bahçeye eşit şekilde yaydım ve sonrasında da çim tohumlarını serptim.Çim tohumlarını serptikten sonra da tekrar toprak ile kapatarak hergün düzenli olarak suladım.Çimlerim çıktı çıkmasına ama serpme işlemini yanlış yaptığımdan dolayı yamalı oldu.Kimi yer çim kimi yer toprak.Sonrasında da hevesim kaçtı ve olduğu hali ile bıraktım.Gerçi çok kötü durmuyorlar ama bence işi bilen iyi bir bahçevanın el atması gerekiyor.Artık kabul ediyorum;her işin bir ustası varmış.

Seralar'dan çeşit çeşit çiçekler aldım.Begonviller,melisalar,gardenyalar,mineler...Önceleri aldığım çiçekleri bahçeye ektim ancak anladığım kadarı ile toprak çok verimli değil ve baktım çiçeklerim solmaya başladı bende saksı ile devam edip çimsiz kalan alanlara yerleştirdim.Birde şu ablamı yerleştirdim...tamam oldu işte:)

Yalnız seralardan aldığım çiçeklerin bazıları ya bahçeyi,yeni alanlarını sevmediler ya da bu seracılar çiçekler güzel gözüksün diye bir şeyler yapıyorlar ya da evet kabul ediyorum ben acemiyim.Çiçekler ile, toprak ile uğraşmak benim için çok yeni ve bundan dolayı da yanlışlarım oluyor elbette..

Bahçe ile uğraşmaktan,çiçeklerin dünyasına girmekten çok keyif aldım ve bunun öyle basit,kolay bir şey olmadığını da öğrendim.Örneğin; benim çiçekleri sulama yöntemim tamamen yanlışmış ya da her çiçek her yerde büyümezmiş.Bu konuda bloglardan yararlandığım gibi aylık çıkan "EvBahçe" dergisinden de çok yararlanıyorum ve bu ayki sayıda yer alan bilgilerin birkaçını paylaşmak istedim...Ben bu hataların tümünü yaptım valla ama artık akıllandım:))
  1. Sardunyaları sularken bitkinin yaprak ve dallarının ıslanmaması gerekiyor.Çünkü Sardunyalar,bakteriyel hastalıklara karşı oldukça hassastır.
  2. Güllerinizin devamlı olarak açmalarını istiyorsanız,üzerlerine solmuş çiçekler bırakma hatasına düşmeyin.
  3. Gazete kağıtlarını atmayın.Gazete kağıtlarınızı organik gübre yapımında kullanabilirsiniz.
  4. Çimlerinizi akşam saatlerinde sulamayın.En iyi sulama öğlen vakti yapılan sulamadır.
  5. Bitki alanlarındaki toprak yüzeyleri açıkta bırakmayın.Bu alanları açıkta bırakırsanız güneş onları kurutur;bu da,daha fazla su harcamanıza neden olur.
  6. Olgunlaşmamış organik gübreleri kullanmayın.Olgunlaşmış gübre,kokusuz toz halinde kahverengi ya da siyah renkte olur.

Daha 20 tane madde var ve hepsi birbirinden değerli bilgiler.Bir de dipnot;bu yakınlarda yapı marketlerden birine gidecek olursanız eğer Eylül'e aşık "Fener Çiçeği" tohumundan alın bahçeniz için.Erdek'te böyle bir imkanımız yok maalesef...

Bu arada ben bu yazıyı yazarken burnuma, buram buram, mis gibi melisalarımın kokusu geliyor.Hayvanseverler iyi bilirler bu duyguyu;kedilerim-köpeklerim benim evlatlarımdır.Şimdi ise çiçeklerim...Açtıkları zaman seviniyor,soldukları zaman üzülüyorum.İhşallah,ihşallah bu yıl iyi bir bahçevan bulup, bahçemi sıfırdan yaptırtacak sonra da İstanbul'a gelip tüm yapı marketlerini dolaşacağım...Ben yeniyıl dileğimi şimdiden tuttum.:)



Dip : Siz de toprağınızın çok kaliteli olmadığını düşünüyorsanız,bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim.

Hiç yorum yok: