15 Eylül 2009 Salı

Yılın annesi

Bu ünvanı hak etti çünkü.Sadece kendi bebeklerine değil annesiz kalmış 2 minik yavruya da sahip çıktı.İlk evlatlığımızı aldıktan 1 hafa sonra getirdiler ikincisini.

Sanırım ilk evlatlığımızın kardeşi çünkü birbirlerine çok hem de çok benziyorlar.Ben bile artık karıştırıyorum.Hangisi ilk gelmişti, hangisi ikincisi?Şirin önce onu kabul etmediği gibi kendi yavrularının yanına koyduğumuz için yavrularını da emzirmedi saatlerce.Açlık bir tek insana mahsus bir şey değil ve bu yavrucak da öylesine açtı ki uykusunda kendi patisini emiyordu.Uzun hem de çok uzun bekleyişten sonra(ki yaklaşık 6 saat) Şirin'in yanına gittiğimde bebeklerin uyuduğu kutunun dışında onları seyrediyordu.Beni görünce bacaklarıma sürtünmeye başladı ve ona "git Şirin yanımdan,ayıp değil mi senin yaptığın,ne olur sanki sütünle onu da doyursan"dedim.Bunu yazarken bile o anı tekrar yaşıyorum.Şirin bu sözlerimi anlamış gibi yüzüme baktı ve kutusuna girerek yeni gelen evlatlığı yalamaya başladı.Sonra da kıvrılarak göğsünü bulabilmesi için ona yardımcı oldu.:)Canım kızım benim...ne güzel bir annesin sen.

Şirin'in kendi yavruları ise tam 1 aylık oldular.Artık bizi tanıyor ve kendi aralarında öyle güzel oyunlar oynuyorlar ki.

Saatlerce seyredebilirim onları...güzelliklerini

ve tabii ki yaramazlıklarını:)


Hiç yorum yok: